10 Aralık 2014 Çarşamba

Velvet Cafe-Galata








Velvet Cafe; Galata Kulesi'nin  hemen yanında Kule dibi çıkmaz sokakta, sol tarafta yer alıyor.. Aynı zamanda biliyorsanız Anemon Rest.'ın yan sokağı..


  


 Bir pazar sabahı tembel tembel otururken ve bir yandan da velvet cafeyi düşünürken üşengeçliğimi kırıp hemen hazırlandım..


 sakin ,huzurlu, nostaljik,renkli ,sevimli bir mekan, Kapıdan içeri girdiğiniz andan itibaren samimi karşılama, sıcak vintage dekarasyonu ile anneannenizin babannenizin evinde gibi hissediyorsunuz.





Türk Kahvesi ya da Fincan'da çay içmek istediğinizde ilk olarak masanıza boş fincanlar geliyor, hepsinin hikayesi size anlatılıyor ve sizkaç yıl öncesine ve nereye gitmek istediğinize karar veriyorsunuz..





Tadı damağınızda kalacak nice 40 yılların hatrına, samimi dostlukların, tatlı sohbetlerin, sıcacık bir aile ortamının ve de bol köpüklü  Türk kahvesinin adresi kesinlikle Velvet Cafe..






Öğle saatleri olmuştu ben gidene kadar , Türk kahvesi ile başlasam da biraz zaman geçince acıktığımı hissetim..Menüdeki Mercimekli Buğday Salatasını gözüme kestirdim ve siparişimi verdiğim anda 3 dk. sonra masamdaydı.Gerçekten çok lezzetliydi, evde de en kısa zamanda deneyeceğim..










 
 
 
 
 
 
Tam hesabı istedim kalkıyordumkii ,masaya ikram olarak un helvasını getirdiler.Bu un helvasının lezzeti gerçekten çok başka, hiçbir yerde bugüne kadar yemedim.Sıcacık, yumuşacık ağzınızda eriyor resmen..












Evet..Bugüne kadar birçok cafe ve mekanda bulundum..Sanırım böyle huzurlu ve keyifli bir mekana denk gelmemiştim. Gitmediyseniz hiç düşünmeyin.Kahvaltısı da var, kek,börek,kurabiyelerini de deneyin ,hepsi ev yapımı..Sudanlı bir annenin marifetlerinin tadına muhakak bakın..











Bereketzade M Kule Çıkmazı 7A Galata Beyoglu

8 Aralık 2014 Pazartesi

Alaçatı -İmren Pastanesi


Bu yaz  Alaçatı'ya iki kez gitme şansım oldu..Gelmeden önce Alaçatı hakkında diğer gezi bloglarından biraz bilgiler edinmiştim..ve gitmeden karar verdim ki , İmren Pastanesine uğramadan dönmeyeceğim , her iki gidişimde de uğradım. 

Aslında buranın en çok tercih edilenleri  Sakızlı Dondurmalı İrmik Helvası ve  Sakızlı muhallebi ve de Sakızlı Kurabiyeleri, ben diğerlerini daha önce tattığım için son gittiğimde Profetirol tercih ettim. Gerçekten lezzetliydi,hala tadı damağımda.. Fazla da söze gerek yok..Yolunuz düşerse İmren'e uğramadan dönmeyin.. 



28 Kasım 2014 Cuma

Mekanist Etkinliği - By Trileçe


"Her Trileçe değili by Trileçe" sloganıyla hafta sonu The Market Bosphorus 'da yapılan  By Trileçe etkinliğindeydim.. Frambuaz,Karamel,Hindistan Cevizi ve Nutella'lı olmak üzere 4 çeşit ile sunum yapıldı ve bizler tatlarına baktık..Balkan tatlısı olarak bilinen ve son zamanlarda trend haline gelen tatlı, herkes tarafından büyük ilgi gördü.. Ortaya bir sessizlik hakim oldu.. Doğrusu ben süt sevmediğim için ufak bir parça alıp sadece tadına baktım.. Bu süreçte mekanın çay,kahve ve atıştırmalık tarzında ufak ikramları oldu..

Mekanın şarküteri bölümü  ve kahvaltısı oldukça cazip ve iştah açıcı  görünüyordu..En az Trileçe tatlısı kadar mekanda ilgi gördü,gerek konumu gerekse çalışan personel oldukça iyi karşıladı..Mekana tekrar kesinlikle gelinir.. 


Adres :Kuruçeşme Mahallesi,
           Muallim Naci Caddesi No: 56 34345 İstanbul

 
 

OPS Cafe -Karaköy


Uzun zamandır duyduğum fakat bir türlü gitmeye zaman bulamadığım bir mekan..Geçtiğimiz Cumartesi sabahı küçük bir Karaköy turlamasından sonra, saat 9 buçuk civarı mekana geldim..Kahvaltıyı daha önceden yaptığım için sade bir kahvesi tercih ettim..Ortamın atmosferi gerçekten harika, sıcak ve samimi.. Yaklaşık 5-10 dk. sadece etrafı seyrettim..Gazetelere göz attım..Free çalışanlar için gayet uygun bir ortam.. 

Ancak mekanistteki yorumlara da katılmıyor değilim, çalışan personelin daha güleryüzlü ve samimi olması gerektiğini düşünüyorum..Sunum olarak Türk Kahvesinin yanında büyük bir su bardağı da pek hoşuma gittiğini söylenemez..



Adres :
Mumhane Caddesi Nimet Han 45B , Karaköy, Beyoğlu

27 Kasım 2014 Perşembe

BOZCAADA KALESİ

Feribotla adaya yaklaşırken ilk dikkatinizi çekecek adanın heybetli kalesi olacak. Küçük bir kasaba havasındaki merkezin bu kadar büyük bir kalesinin olması sizi şaşırtmasın. Bozcaada Kalesi’nin ihtişamı adanın zengin geçmişini yansıtıyor aslında. 

Boğazın hemen çıkışında olması ve anakaraya yakınlığı sebebiyle yüzyıllar boyunca istilaya açık bir yer olmuş ada. Üzerinde yaşayan medeniyetler ancak bu denli büyük bir kaleyle güvende hissetmişler kendilerini. Şimdi var olma amacını kendi bile unutmuş, meraklı ziyaretçilerini bekliyor kale. Surlarında korsan gemilerini gözetleyen nöbetçilerden beri çok şey değişmiş. Ama yüzyıllardır başında esen poyrazı, tepesinde dolaşan kargaları, dimdik gururlu duruşu değişmemiş...

Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biri olan Bozcaada Kalesi’nin ilk olarak ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı bilinmiyor. Fenikeliler, Cenevizler ve  Venedikliler tarafından kullanılan kale, bugünkü görünümünü Fatih Sultan Mehmet döneminde var olan kalıntılar üzerine tekrar inşa edilmesiyle almış(1455).
Venedik- Osmanlı arasında süren mücadeleler sırasında uğradığı tahribatlar sonrası, Köprülü Mehmed Paşa döneminde büyük bir onarımdan geçmiş (1657). 2. Mahmut zamanında ise neredeyse yeniden inşa edilerek bugüne kadar bu görünümü korunmuş(1815).

Adanın kuzeydoğu ucuna, kayalıklar üzerine inşa edilmiş kalenin etrafı zamanında suyla dolu olan bir hendekle çevrili. Bir zamanlar asmalı bir kapıyla girilirken şimdi sabit bir köprü üzerinden giriliyor kaleye. Yine bir zamanlar içerisinde Türk ahalinin yaşadığı iki caminin olduğu kale içi, şimdi neredeyse bomboş. Sadece festival zamanlarında verilen konserlerle hareketleniyor.
İç kale bölümünde ada etrafından çıkarılan amforaların sergilendiği bir oda bulunuyor. Ayrıca kalenin bahçesinde adadan çıkarılan çok sayıda eski mezar taşı ve tarihi eser sergileniyor.
Kale 10.00 - 20.00 saatleri arasında ziyarete açıktır.

 




Yazı : http://www.bozcaadarehberi.com

26 Kasım 2014 Çarşamba

Üsküdar Vapur İskelesi

               Yağmurlu bir İstanbul sabahında erkenden çıkılır, Eminönü'nden vapurla Üsküdar'a gelinir..

3-5 fotoğraf çekilir..
 
      Vapur'da çay ve çekirdekli simit sefası yapılır.. biraz da martıların karnı doyurulur   

  
   ve vapurla geri dönülür..
                                                  


12 Ekim 2014 Pazar

Belgrad Ormanı - 03.11.2013


     Belgrad Ormanı hakkında uzun zamandır küçük de olsa bir post hazırlamayı düşünüyordum, epey geciktirdim.Daha doğrusu çektiğim fotoğraflar pek içime sinmemişti, yeniden gitme şansım da olmadığı için daha fazla uzatmadan elimdekilerle küçücük bir yazı hazırlamak istedim..
03 Kasım 2013 pazar sabahı eşim ile birlikte sırt çantalarımıza  ufak sandviçler hazırlayıp, iki küçük termosumuza nescafelerimizi doldurduk ve arabaya atladık..


         Belgrad Ormanı; Kanuni Sultan Süleyman 1521 yılında Sırbistan seferi dönüşünde bir çok Sırp esirle 
birlikte dönmüş.Bizans zamanından kalan köylerin canlandırılması ve yeni köyler kurulması için buraya yerleşmişler ve böylelikle bu yerleşime ‘‘Belgrad Köyü' adı verilmiş. 


O zamanlarda Belgrad Ormanı İstanbul için, şehrin su ihtiyacını karşılamak gibi ciddi bir önem taşıyormuş.1554-1654 yılları arasında Mimar Sinan tarafından Su kemerleri inşa edilmiştir.

Umarım bu yıl tekrar gitme şansı yakalarsam uzunca bir yazı ile döneceğim..

Sevgiler,





23 Şubat 2014 Pazar

Moda Sahilinden...


Geçen pazar İFSAK  ( İstanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği ) Arkeoloji ve Sanat Tarihi hocası   Sezai Gülşen ile birlikte Kadıköy gezimiz vardı. Keyifli,çok bilgiler edinerek  dolu dolu bir gün geçirdik... Günün son durağı Moda Sahilinden iki kare ile İyi Pazarlar dilerim..







16 Şubat 2014 Pazar

Terayağlı Kuş Üzümlü Pirinç Pilavı




Malzemeler:

  • 1,5 su bardağı pirinç pilavı ( 4 kişilik ) 
  • 2 su bardağı kaynamış su
  • Yarım çay bardağı kuş üzümü
  • 3 yemek kaşığı zeytinyağ,
  • 1 tatlı kaşığı limon suyu
  • 1 tatlı kaşığı tereyağ
  • İsteğe bağlı tuz,karabiber

Yapılışı :
  • 1,5 su bardağı pirinci en az  40-45 dk. kadar sıcak suda bekletin,
  • Limon suyunu da içine ilave edin
  • Sıcak suda beklemiş pirinçlerinizi, beyaz suyu çıkana kadar güzelce yıkayın,
  • Tencereye 3 yemek kaşığı zeytinyağ ve tereyağını koyup,kızdırın,
  •  Süzdüğünüz pirinçlerinizi 2 dk. kadar güzelce kavurun, (tane tane birbirinden ayrılana kadar)
  • Daha sonra kuş üzümlerinizi ekleyin,
  • Kaynamış sıcak suyunuzuda kavrulan pirinçlerinizin üzerine ilave edip,tuzunu atın,
  • Arada bir iki kere karıştırın sadece ve suyunu çekene kadar pişirin ve bir peçete kapatarak iyice dinlenmeden servis yapmayın..
Afiyet Olsun..

10 Şubat 2014 Pazartesi

Portakallı Kuş Üzümlü Muffin -Yörsan Etkinliği




Malzemeler:
  • 1,5 su bardağı un
  • 1,5 bardağı şeker
  • 2 yumurta
  • 1 su bardağı sıvı yağ
  • 3 yemek kaşığı Yörsan yoğurt 
  • 1,5 çay  bardağı süt 
  • Yarım çay bardağı Yörsan Portakal suyu
  • 1 Çay bardağı kakao
  • 1 Kabartma tozu
  • 1 vanilya
  • Yarım subardağı kuş üzümü 
Yapılışı:
  • Yumurta,Şeker ve Vanilyayı bir derin kapta el çırpıcısı ile çırpın.
  • Sıvı yağ ve yoğurdu ilave edip 3 dk. daha el çırpıcısı ile çırpmaya devam edin,arkasından Süt, portakal suyuny ekleyin.
  • Un, Kabartma tozu,Kakao ayrı bir kapta karıştırın,diğer sıvı karışıma kaşık yardımı ile karıştırın  homojen hale getirmek için 2 dk. daha mikserle daha çırpmaya devam edin.
  • En son kuş üzümlerini ilave edip, muffin kaplarına kaşık yardımıyla 2 cm üstten boşluk kalacak şekilde paylaştırın..
 Afiyet olsun..


Yörsan etkinliği için hazırladığım bu tarifi en kısa zamanda denemenizi şiddetle  tavsiye ediyorum..


Cook'la Mutfakta Aşk Başkadır- Sevgililer Günü Workshop'u -EKS Mutfak Akademisi




 8 Şubat günü,Cook Mutfağı etkinliğini düzenleyen Sevgili Mahiye Sabuncuoğlu'nun daveti üzerine,Shappire EKS Mutfak Akademisinde,sevgili blogger arkadaşlarımla bir araya geldik.Heyecanla menümüzü merak ederken,EKS Mutfağın hazırladığı küçük ikramlar ve kahve eşliğinde tatlı sohbetler yaptık ve mutfağımıza geçtik.

Sevgililer Gününe özel sloganımız "Mutfakta Aşk Başkadır" oldu..

Şeflerin bize hazırladığı menü ise Sevgililer Gününe özel Paris'in Aşk menüsü oldu;
  •  Fransız Usulü Soğan Çorbası
  •  Ratatouille Yatağında Baharatlı Biftek
  •  Elmalı Şarlot


Elbette menümüzü hazırlarken, Cook'un pratik ve sağlıklı mutfak ürünleri de elimizin altında oldu..


Bu özel Sevgililer Gününe Özel tarifleri vermeden önce bu etkinliğe davet eden ;

Sevgili Mahiye Sabuncuoğluna ve ekibine,
Cook ürünleriyle tanışmamızı sağlayan Sedat Tahir A.Ş.'ye
EKS Mutfak Akademisinin tüm ekibine sonsuz teşekkürler sunuyorum..

Daha önce yine bir Cook Mutfağı Etkinliğinde mutfağınızın vazgeçilmek Cook ürünlerinden bahsetmiştim Okumak isterseniz TIK TIK...!



 
Cook-Sedat Tahir A.Ş. Hakkında
1984 yılında Ankara’da üretime başlayan Sedat Tahir A.Ş. büyük bir hızla büyüyerek 2010 yılında tesislerini Ankara Sanayi Odası 1.Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 10,000 m2‘lik  kapalı alanına taşımıştır. Sedat Tahir A.Ş. ülkemize: 1985 yılında yanmaz fırın torbasını, 1987 yılında gıda streç filmini, 1997 yılında yağlı pişirme kağıdını ilk getiren ve tanıtan firmadır. Kurulduğu yıldan bu yana vazgeçilmeyen kalite anlayışı ve müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede karşılayabilme ilkesi ile çalışmalarını aynı hızda sürdürmeye devam etmektedir.
- See more at: http://www.sakarya54.net/haber_detay.asp?haberID=9832#sthash.M9LyGQjs.K6KZy8ex.dpuf




Cook-Sedat Tahir A.Ş. Hakkında
1984 yılında Ankara’da üretime başlayan Sedat Tahir A.Ş. büyük bir hızla büyüyerek 2010 yılında tesislerini Ankara Sanayi Odası 1.Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 10,000 m2‘lik  kapalı alanına taşımıştır. Sedat Tahir A.Ş. ülkemize: 1985 yılında yanmaz fırın torbasını, 1987 yılında gıda streç filmini, 1997 yılında yağlı pişirme kağıdını ilk getiren ve tanıtan firmadır. Kurulduğu yıldan bu yana vazgeçilmeyen kalite anlayışı ve müşteri memnuniyetini en yüksek seviyede karşılayabilme ilkesi ile çalışmalarını aynı hızda sürdürmeye devam etmektedir.
- See more at: http://www.sakarya54.net/haber_detay.asp?haberID=9832#sthash.M9LyGQjs.K6KZy8ex.dpuf